20080109

Fortis Türkiye Kupası: Sarıyer 3 - 2 Bursaspor

Telefonda aldım skoru abimden. İlk başta şaka yapıyor sandım, zira "şaka gibi" bir haberdi. Bursaspor takımının "bu saçma sapan" gidişata rağmen değil 3 yemeyi, yenileceğini bile düşünmüyordum. Sarıyer'e? Yenileceksin? Hem de 3 yiyeceksin? Yok canım.

Velhasıl, bu takım bu kulüp yine bizim düşündüklerimizin tersini yaptı. Bursaspor hakkında ne düşünüyorsam, tersini bahiste oynasam sanırım İngiltere liginden orta seviye bir takımı alabilirdim.

Zaten sene başından beri yönetimsel çalkantılar içinde bir o yana bir bu yana gelip gidiyorsun. Sezonu açan yönetimi ve hocayı şutladın yenilerini getirdin. Mucize yaratacaksın ya o da ayrı. Geçen geldiğimde (Ankaragücü maçı zamanı) heyecan olsun diye Kapalı Kale Arkasına girdim. Hani insanlardaki heyecansızlızlığı yüzlerinden konuşmalarından anlarsınız ya, aynen öyle. Bu yeni gelen yönetim sonrasında da ben insanlarda bir türlü heyecan göremedim. Daha önceki sezonlarda sonuçlara bakmaksızın insanlarda bu olurdu. Ama kiminle konuşsam bu sene hakkında herkes bir bıkkın, herkes bir "aman sen de" halinde doğal olarak. Herkes birşeylere küsmüş, bıkmış. En son örneği Bursaspor - Galatasaray kupa maçı, 5000 kişi. Haha, bu da şaka gibi ama acı bir gerçeği resmediyor.

İşin temeline baktın mı bu adamlar (Yeni yönetim) geldi ama ne yaptılar diye kendime sormaktan alamıyorum. Yaptıkları en iyi şeyin koca Bursa'nın üzerine bıkkınlık, yorgunluk tohumu serpmek olduğu düşüncesindeyim. Bu konuda kendilerini ciddi başarılı buluyorum. Tercih ettikleri Teknik Direktörden tutun da yaptıkları filan bilemiyorum ya, artı çok da etkin ve samimi de bulmuyorum ben. Aralarında samimi arkadaşlar varsa bilemem, benim gözüme ilişmedi. Fakat ben bu adamların Bursasporululuk ruhuna layık olduklarını ve bu ruhu yüceltecek birşeyler yaptıklarını düşünmüyorum. Zaten sen başında facia gibi oluşan "ithal" yönetim sonrası bunların da yönetim kadrosuna bakınca aslında çok da bir değişkilik olmadığını düşünmüştüm.

Kulübe ampül bir girdi, çıkmaz oldu anasını satayım. Ne sağlam ampülmüş be, gire gire ısrarla bize girdi, ne varsa bizde. Çıkarabilene aşkolsun. Ben bu ampül zihniyeti içinde yer alan "ithal" Bursalı ampülcüklerin, Bursaspor aşkına da bir türlü akıl sır erdiremedim ama neyse... Kalın kafam işte. Yazık, damarlarımıza kadar giden "yalancı, samimiyetsiz, riyakar" Türk Siyaset zehirini bu kulübün içine daha da işlettik ya, başımız bir yerlere ermiştir umarım.

Bu berbat gidişe nasıl son verilir bilemiyorum, zaten bana gelene kadar herkes kendi kafasına göre bu konu ile ilgili teoriler üretecek ve diğerlerinin teorilerine bok atacaktır : ) Bu da Bursaspor camiasının artık alışıla geldiğimiz anlaşmaz, uzlaşmaz, herşeyi ben bilirim, diğerleri şöyle böyle yapısına uygun bir sonuç olur. Böyle yapa yapa zaten burnumuz .oktan çıkmıyor ve daha da çıkmayacak.

Kimin ne yaptığı, ne organize ettiği umurumda değil ama (çünkü birlik olunamayacağını ve bu yüzden bir sonuca varılamayacağını düşünene umutsuz tayfadanım) bu kadar kötü giden ve daha da gidecek bir sezonu, bu kadar varlığı belli olmayan bir yönetimi, bu sonuçları, Sarıyer gibi bir takımdan şu posizyonda 3 yiyen bir takımın Süper Lig'de ne amaçla çaba gösterdiğini merak eder oldum ben.

Takımın yeri Süper Lig ama kusura bakmayın sizlerin yeriniz Süper Lig değil, o yüzden siz aşağılara gitmeye hevesliyseniz kendiniz gidin, bu güzelim renkleri ve adı kirletmeyin.

Son olarak da sizin oynadığınız topa kafam girsin.

Saygılarımla...

1 comment:

Ömer said...

Bir kartal
Bir marti
Ve marti'nin kartal'in kucuk kardesi oldugunu da dusunursek.
ah ah cekse Bursasporlular,haklilar :p