20100519

Benim için hayatın anlamı bitmiştir.

Hiç şampiyonluk yazısı yazmamıştım. Çok garip bir duygu. Şampiyon Bursa diye bağırırken de garip geliyordu, bunye alışmamış netekim, olduk hala garip duygular içindeyim.

Son 2-3 aydır bır gariplik var üzerimde ne işe verebiliyorum kendimi ne de başka bişeye. Hesapta söz yapacaktım bu geldiğimde, şu şampiyonluk yüzünden aklımın ucuna bile gelmedi. Allahtan anlayışlı bizimki de birşey demedi : ) Neyse bir ara yaparız : )

Maç günü korkunç mide ağrıları ile stada dogru yolladım. Stadın çevresinde herkeste gergin bir surat. Mutluluk var ama "ulan buraya kadar gelmişken neden olmasın"  herkesin içinde. Takım tarihinin en büyük başarısını yaşıyoruz ve imkansız gibi gözükene de bir adım yakınız eğer rakip puan kaybederse. 33 yaşındayım sanırım 10 yaşımdan beri "bilinçli" olarak Bursasporluyum ben böyle bir his yaşamadım daha. Böyle bir stres de... Küme düşerken yaşadığım stres bile bunun yanında hiçbirşeymiş.

Bitsin de nasıl biterse bitsin diyordum kendi kendime... Neyse maça girdik. Hayatımda ilk kez bir Beşiktaş maçına, BJK'yi düşünmeden girdim ve çıktım. Yanlış anlaşılmasın Beşiktaş takımı çok saygı duydugum bir rakiptir ve benim için BJK maçları ayrı bir önem arzeder. BJK'ye bir kere küfür etmeden maçtan çıkılır mı be kardeşim : ) Hatta edenleri ya da etmeye çalışanları da çevremizdeki insanlar engelledi bakın işinize diye düşünün milletteki kafayı...

Maçı hiç konuşmayacagım zira özellikle son 20 dakika sadece yere baktım, sigara içtim ve radyo ile maçı dinleyen Fatih Abinin tepkilerini çözmeye çalıştım. Fatih abi de yüce insanmış FB yönetiminin yapamadığını : ) bireysel larak yaptı 2 liralık radyo ile hehe.

İlk yarı bitti, ellerim titriyor. Maratonun aşağısına indim bir baktım insanlar ciddi ciddi namaz kılıyorlar. Hatta Uygar allah aşkına sen de kıl baskılarına tutulup az kalsın bilmeden hiçbirşey ben de kılacaktım : ) Ama insanların yüzündeki o heyecan... Allahım unutamayacagım. Istanbul,da maç 1-1 sen 2-0 öndesin ve önünde 45 dakika var. Biri iki kelime ettimi gözlerim doluyor, kelimeler düğümleniyor. Ne garip bir hastalıktır bu ya.

Ve sonrasında bitmeyen bir 45 dakika. Beşiktaş gol atmış haberim bile olmadı... O stresden tezahurat bile yapmadım diye hatırlıyorum. Dakikalar geçmiyordu. Son 5 uzatmalara geldiğimizde tek hatırladığım Fatih abi allah aşkına birşey söyle diyerek ağladığım. Sonrasında herkes kutlamaya başladı ama Fatih Abi daha bitmedi derken geçmeyen o saniyeler. Sonrasında onun gözyaşları ile gelen anlatılmaz his.

Birşekilde sahaya attım kendimi (bu arada kız arkadaşım da stadyumda ama onu da unuttum o ayrı) aval aval bakıyorum. Ama inanın boş boş salak salak. Çevremdeki herkes (Uğuru hatırlıyorum ilk) deli dana gibi sahada zıplıyor ve çimleri öpüyor. Ama herkes çocuk gibi ya, yerlere yatıyor filan. Ben de yere attım kendimi büyük bir heyecan ile çimleri koparmaya başladım. Ama öyle bir hırs var ki sanki çimler bir yere kaçıyor.

Ve hiç konuşmaya gerek duymadan herkesle sarılıp ağlama sahneleri. Stad kucaklaşma terapi salonu gibiydi anasını satayım. Sarıl ve ağla. Herkesi gördüm sahada herkes salak gibi ama mutlu. Hala inanamıyorduk... Sonra Emre ile ağlaştıktan sonra Berrin aklıma geldi : ) Bir baktım o da girişte.

Gerisini hepimiz yaşadık zaten. Çimlerde yuvarlanmalar ağlamalar... Şeyi hatırlıyorum her sarıldığıma kız çocukları gibi ağlamaklı bir gözle elimde tuttuğum bir avuç çimeni göstererek "bak şampiyon çim" : ) diyordum. Ha bir de "ee nasıl kutlanıyor bu şampiyonluk? Şimdi napacağız?" diyorduk.

O kadar cahiliz ki bilmiyoruz abicim nasıl kutlanır yalan yok. Hala da tam anlamı ile kutladığımı sanmıyorum. Adam gibi içemedim bile ulan : ) Belki de beklemediğim birşey olmadığı için algılayamıyorum. Lig Radyo'daki programda da demiştim aynı şeyi, bu takım bana bu ligde 2 olmayı ve CL'ye gitmeyi yaşattı. Benim için bu başarıdır ve ne olursa olsun son ana kadar alkışlayacagım diye. Onlar bize daha büyük bir hayali yaşattılar Şampiyon yaptılar.

Hayatım boyunca bunu unutamayacağım şu 1 haftada yaşadıklarımı. Londra'ya ilk kez istemeye istemeye gidecegim benden habersiz başka partiler yaparlar da eğlenirler de ben kaçırırım diye : )

Ne bileyim ben hala arabesk Bursaspor taraftarıyım belki ama takımın bunu başarması da garip geliyor hiç görmediğim için bunu. Benim için Bursaspor takımının ligi kazanması dünyada olabilecek en son ve en uç birşeydi. Bu yüzden benim için hayatın anlamı bitti, en olamayacak şey oldu hemen intihar etmem lazım sanırım : )

Korkunç birşey ya hala düşününce ellerim titriyor. O günün bitin gazetelerini aldım çocuklarıma filan gösteririm diye ileride. Haberleri açıyorum görüntüleri tekrar tekrar bıkmadan izliyorum.

Ama ne olursa olsun ki zaten bizim çok da başarı gibi bir beklentimiz olmasa da : ) (Ajitasyon bağımlısı Bursaspor taraftarı) bana bu günleri yaşatan bu camiayı çok seviyorum.

Bu şampiyonluğu;

- Çocukluğumdan beri Bursasporluyum diyince bana gülen ve "Yazık sana başka takım tutmuyormusun?" diye benimle .aşak geçen arkadaşlarıma,

- Şampiyon olduklarında benim şehrimde, hiç görmedikleri bir semtin takımı için turlar atarken yine benimle .aşak geçen dostlarıma,

- Küme düştüğümüz sene "amatöre kadar yolunuz var, bir daha da belinizi doğrultamazsınız" diyen İstanbul takımı sempatizanı kardeşlerime

- Başarı çok da umrumda değil şehir kültürümüz adına Bursasporluyum dediğimde "Hiç bir zaman şampiyonluk nedir bilemeyeceksin bu takımı tutarak" diye yine : ) .aşak geçen abilerime : )

- Ona olan kutsal ve karşılıksız sevgimi "Seni Annem Gibi Sevdim" diyerek Bursaspor ile ilişkilendirdigim hislerimi ve büyüklüğünü her zaman anlayarak bu takım için yaptığım anlamsız ve sorumsuz davranışlarıma göz yuman canım anneme...

- 14 senedir Bursaspor'dan nefret eden, bir türlü kelimelere dökemediğim karşılıksız Bursaspor sevgisinin tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu savunan, ama bu sene benden sıkı Bursasporlu olarak "beni artık anladığını" ıitiraf edenen en iyi arkadaşım ve hayat arkadaşım (Beşiktaştan transfer ettim cennette yerim hazır bu arada) Berrine...

- Şampiyonluk görmeden bu şehir için bu takımı bir hastalık gibi seven yaşamını yitirmiş dostlarıma, büyüklerime ve halen yaşamda olduğu sürece sevecek olan kardeşlerime, dostlarıma ve büyüklerime...

- En önemlisi Bursalı olmanın gereklerini yapan ve yaşadığı kültüre sahip çıkan başarı değil bu kültüre bağlı gerçek Bursalılara

hediye ediyorum  : )

Uzattım üzgünüm. Sevgiler.

.aşşığını yiyim Bursaspor bu günleri de gösterdin bana.

Maçta çektiğim resimleri şuraya attım: http://picasaweb.google.com/merlindobaryan/Champion

Uygar

1 comment:

Unknown said...

Benim için de hayat bitmiştir... Ama daha şampiyonlar liginde omuz omuza ağlamya devam edeceğiz...
I love you Bro...
Fuckn London :)
Forever Bursaspor !